ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ozan İhlasi Şiirleri 14


Yatar Yerde

Kara yerde kara yerde
Biter canlı biter yerde
Konup göçen hani nerde
Yiter canlı yiter yerde

Başlar öne eğilirken
Batıyordu dalda diken
Deme sakın daha erken
Yeter dersin yeter yerde

Gözü görsen gözü görsen
Sen sendeki özü görsen
Dilsizdeki sözü görsen
Tüter yanıp tüter yerde

Bismillahla başlar beden
Canı canla işler beden
İşler iken düşler beden
Atar nabız atar yerde

Kalksın gözündeki perde
Ne arasan vardır yerde
Kurtlar içte ağaç yerde
Yutar doymaz yutar yerde

Terler arı bal ile yaş
İşler işi karınca baş
Muhkem yapar yavaş yavaş
Satar hüner satar yerde

Canlanınca yarış başlar
Konuşurken dilsiz taşlar
Yeryüzünde bütün kuşlar
Öter durmaz öter yerde

İnsan yeri kazıp katar
Tüccar alır tüccar satar
Maden yatar cevher yatar
Katar katar katar yerde

Solar BEKİR’in sümbülü
Bin bir çeşit açan gülü
Canlı doğup göçen ölü
Yatar bir gün yatar yerde...>>


Yazar

Umutsuzluk değil Hakk’ın kapısı
Kuluna kaderi önceden yazar
Kitap önceden yazar
Kalem inceden yazar
Zerresi kaçmaz gözden
Süzer inceden yazar
Bu kusursuz düzen onun yapısı
Kâğıtsız kalemsiz kaderi yazar

Rahmet kapısında onundur umut
Ondan başkasından olur mu umut
Elden olur mu umut
Zulden olur mu umut
Eldekini savurur
Yelden olur mu umut
Onu da seni de bir Yaradan var
Evveli ahiri önceden yazar

Karanlık toprakta canlanan çiğit
Mekândır yuvadır bülbülle güle
Doksan dokuz yüz güle
Yanağın da yüz güle
Yâre dönüp bakınca
Kulaç atıp yüz güle
Damlayı deryaya çevirir Rabb’im
İHLÂSÎ görmez önceden yazar...>>


Yazdı Felek

Şu gönlüme saray yaptım
Ben yaptıkça bozdu felek
Bilmiyorum kaç kez koptum
Ben bağladım çözdü felek

Mamur ettim dört bir yanım
Abad olur sandım canım
Taş koydukça çöktü hanım
Temelimi kazdı felek

Kale gibi duvar ördüm
Taşlarımı söktü gördüm
Aşk atına binip sürdüm
Ben kaçtıkça kızdı felek

Yetiştirdim onca bağı
Giremedim gerdi ağı
Yükledikçe koca dağı
Götürdükçe azdı felek

Tedbir aldım vermez fayda
Fizahımsa arşta ayda
Gönül yasta can hay hayda
Öğüterek ezdi felek

Her gidişte başa döndüm
Çözülmez bir düşe döndüm
Yaz gelmeyen kışa döndüm
Baharımda üzdü felek

İHLÂSÎ'yim gülem dedim
Nedir bunca elem dedim
Kaderimi silem dedim
Ben sildikçe yazdı felek...>>


Yazlı Kışlı

O’ndan geldim geri O’na
Yetiriyor yazlı kışlı
Bir hakikat beni sona
Götürüyor yazlı kışlı

Hazırlanır sonsuz göçün
Aklım ermez niye niçin
Sanki müjde vermek için
Getiriyor yazlı kışlı

Zerre dâhil canlı cansız
Akıl almaz gör imkânsız
Dünya geniş ben mekânsız
Yatırıyor yazlı kışlı

Diyar gurbet ele sürdü
Bitti mühlet sona erdi
Geldiğimde süre verdi
Bitiriyor yazlı kışlı

Gözüm yoktur taht tacımda
Hamle yapar son hücumda
Bak Azrail başucumda
Oturuyor yazlı kışlı

Hiçbir yere sığmayan baş
Ağlar BEKİR gözünde yaş
Neyi varsa yavaş yavaş
Yitiriyor yazlı kışl...>>


Yazmalı Baştan

İnsan kapısıdır insanlık cennet
Dost dediğin girip gezmeli baştan
Han ile hancıya eylemem minnet
Ârifân ârifçe sezmeli baştan

Oku öğren sende olan gerçeği
Beden bir arıdır ruh da çiçeği
Edep libasıdır erkân pürçeği
Koyup eleklerden süzmeli baştan

Varlık da yokluk da bilirsen canda
Dolaşır rotasız gönül ummanda
Dünya gemi ahret denen limanda
Sayfa sayfa durup yazmalı baştan

Dostunan yaramı sarayım derken
İHLÂSÎ menzile varayım erken
Bir dünya bitirdim yola giderken
Nefs-i emmareyi ezmeli baştan...>>


Yele Ser

Zülüfleri top top serinde güzel
Tara zülüflerin serinde güzel
Ben aşığım ser güzel
Zülfün yele ser güzel
Telin derman dediler
Yaram üste ser güzel
Mecnunum aşkına serinde güzel
Bu garip başımda yel eser güzel

Bakışın öldürür ya verem eyler
Ya Mecnun ya Ferhat ya Kerem eyler
Aşığım kerem eyler
Aslı’ya Kerem eyler
Uğraşır can almaya
Yine de kerem eyler
Kader tutar beni yolumdan eyler
O mühür gözlerin şaheser güzel

Seni gören nasıl baksın ellere
Boğum boğum kına yakmış ellere
Ben aşığım dillere
Bal damlayan dillere
İnsaf merhamet eyle
Salma beni dillere
Senin için düştüm gurbet ellere
İHLASÎ’den kalmaz bir eser güzel...>>


Yer Dediler

Canı canda özü özde
Yan ateşte gör dediler
Gözün içindeki gözde
Aradığın var dediler

Kaş dikildi kirpik süzdü
Düştüğünde yanan közdü
Benim ile her gün gezdi
Sana sadık yâr dediler

Döndüm divane divane
Öğüttüler tane tane
Her hücremde birer hane
Yapan kimdir sor dediler

Dizlerime vurdum eyvah
Olmayacak daha sabah
Toprak yâre kıydım nikâh
Ondan öte sır dediler

Gördüğüme ettim hayret
Görüleni gör de seyret
Anlamaya biraz gayret
Edip kafa yor dediler

Karıştım fazl u kereme
Nakış nakış her pareme
Aman vermez öz yareme
Hak şalını sar dediler

Kör kuyuda filizlendim
BEKİR diyor hep izlendim
Gidince onda gizlendim
En sonunda yer dediler...>>


Yeri Var

Her şey ölür amma işin sonunda
Ölmeyecek baki diri var diri
Her canlı toplanır O’nun yanında
Yaratır öğretir piri var piri

Güller ala çalar güneş de şua
Belki bir dilekte belki bir dua
O sığınacağın en sıcak yuva
İnanmayanların zoru var zoru

İnanırsan eğer görünür göze
Her nesnede kendin gösterir bize
Lav’ın koru ne ki düşünce öze
Yakmadan yandıran biri var biri

Secde eder kıyam durur tüm canlı
Taş bile inanır her şey imanlı
Nefes ile gezen can çok anlamlı
Çözülmeyen nice sırrı var sırrı

Beyin vermiş bana hüner dilime
Ne sorarsan yerleştirmiş ilime
Ayrı ayrı tatlar vermiş âleme
Şekersiz şerbetsiz arı var arı

Baksan şekil şekil yüzde görünür
Derinde yüzeyde özde görünür
Ölüde diride bizde görünür
Gidip göreceksin varı var varı

Her sırrını kara toprak aklıyor
Ne güzel her şeyi onda saklıyor
Emreylemiş İHLASÎ’yi bekliyor
Sonsuz bir mekânda yeri var yeri...>>


Yeri Var Daha

Bu yalan dünyanın esrarı başka
Aldanma bahara karı var daha
Halden hale girer başkadan başka
Yaratan kudretin varı var daha

Oğlundan kızından bekleme hayır
Ayrılabilirsen gel de sen ayır
Can çıkarken yanar bil cayır cayır
Görünmez ateşin harı var daha

Beşikten mezara uzanır yolun
Omuzlar üstünde dolaşır salın
Kabirden ötede ne olur halın
Ötesi bilinmez sırrı var daha

Ne malın ne mülkün fayda sağlıyor
Çok ağlayan bak üç beş gün ağlıyor
En sonunda biri çenen bağlıyor
Ölürken ayrılık zarı var daha

Toplanır dostların yolcu etmeye
Daha erken dersin böyle gitmeye
Girip de topraktan tekrar bitmeye
Cansıza can veren yâri var daha

Günahın solunda sevap sağında
Arasat Meydanı Araf Dağı’nda
Omzundaki yükün çırpın ağında
Ateşten cehennem şer’i var daha

Sanma ki ölünce sonun olacak
Gözlerine kara toprak dolacak
Haklılar hakkını elbet alacak
Körkuyudan öte geri var daha

Cesedini cepsiz kefen saracak
Her canlı gidecek orda duracak
Son durağa İHLASÎ de varacak
Saklayıp saracak yeri var daha...>>


Yerin Olsun

Başın eğme başa güreş
Gör meydanda yerin olsun
Yapmayasın boşa güreş
Zor meydanda yerin olsun

Namertlere fırsat verme
Kişiyi arkadan yerme
Kibirlenip kibre girme
Bir meydanda yerin olsun

Arkadan dolanır aciz
Durmaz eder seni taciz
Sözlerini söyle veciz
Yer meydanda yerin olsun

Er meydanı er meydanı
Peşrev çekip gör meydanı
O Hakk’ın da var meydanı
Gir meydanda yerin olsun

Akıllı ol aza güven
Bilgin ile öze güven
Bilek ile dize güven
Dur meydanda yerin olsun

Ferasetin varsa eğer
BEKİR der zahmete değer
Cümle âlem verir değer
Her meydanda yerin olsun...>>


Yerini Bil

Oturup mecliste geçerken başa
Yerini bil sözünü bil kendin bil
Kem söyleyip kuzgun kondurma leşe
Serini bil tezini bil andın bil

Toplumda insanın hamına dikkat
Fitnenin fesadın yemine dikkat
Konuşurken sözün kemine dikkat
Derini bil özünü bil bendin bil

İHLASÎ sözlerin dolaşsın dilde
Nice âlim çıkar ararsan elde
Su eksik olur mu ummanda gölde
Yârini bil hazını bil fendin bil...>>


Yokluk Benim İle Gardaş

Yokluk benim ile gardaş
Bölüştük böldük beraber
Ne doyurdu ne de doydu
Ağlaştık güldük beraber

Sadık dostum hiç gitmedi
Çalıştım amma bitmedi
Güreştim gücüm yetmedi
Oynadık çaldık beraber

Oturdu kalkmaz kapımdan
Faydalandı bu yapımdan
Çok desti yaptı çapımdan
Boşaldık dolduk beraber

Yattı kalktı zor eyledi
Bu ömrümü zar eyledi
Sanki benden kar eyledi
Sarardık solduk beraber

Gözde gözyaşıma bakmaz
Tuttu yakamdan bırakmaz
Gelir gider benden çıkmaz
Biz komşu olduk beraber

İHLÂSÎ’yim neye çare
Yürek başım pare pare
Gezdim dolandım avare
Çok gittik geldik beraber...>>


Yola Yalvardım Yalvardım

Sevdiğimi al gel diye
Yola yalvardım yalvardım
Gözyaşlarımı sil diye
Ele yalvardım yalvardım

Sen bana küsmüşsün niye
Bir gül gönderdim hediye
Tutunca incitme diye
Güle yalvardım yalvardım

Dört mevsimde bahar yüzün
Uğramasın yara hüzün
Konuşurken sakın sözün
Dile yalvardım yalvardım

Her gün hasretle koklaştım
Ne buldum ne de ulaştım
Sahraya düştüm dolaştım
Çöle yalvardım yalvardım

İHLÂSÎ’yi yakmayasın
Yüreğinden çıkmayasın
N'olur yâri sıkmayasın
Tüle yalvardım yalvardım...>>


Yoruldum

Gönül kervanıma yükledim gamı
Götürsem yoruldum döksem yoruldum
Her gün yaşıyorum ben bu idamı
Otursam yoruldum baksam yoruldum

Mamur ettim tahkim ettim fendimi
Ne zalimmiş gizli yıkmış bendimi
Bulamadım ben kendimde kendimi
Getirsem yoruldum aksam yoruldum

Gidem dedim kader kesti yolumu
Bu gurbet el kökten kırdı kolumu
Ak göksün üstünde biten gülümü
Yetirsem yoruldum söksem yoruldum

İHLASÎ’yim ben derdimi hiç demem
Tabip bilmez yara bende dem bu dem
Yardan başka bulunmaz ki çare em
Bitirsem yoruldum çeksem yoruldum...>>


Yorulmadın

Felek beni sen pazarda
Sata sata yorulmadın
Bütün günüm ahu zarda
Çata çata yorulmadın

Düşürdün sen kaç bin kere
Ölmeden soktun kabire
Çaldın her gün yerden yere
Ata ata yorulmadın

Kış eyledin bana yazı
Ne karaymış bende yazı
Başta tuttun hep haksızı
Tuta tuta yorulmadın

Sendin meleklerin eşi
Söndü gönlümün güneşi
Yüreğime kor ateşi
Kata kata yorulmadın

İHLÂSÎ'yi boşa yakma
İster isen iyi bakma
Böldün beni lokma lokma
Yuta yuta yorulmadın...>>


Yorulur Yorulur Yorulur İnsan

Mesafeler uzar yol uzaklaşır
Yorulur yorulur yorulur insan
Oğlun uzaklaşır kız uzaklaşır
Darılır darılır darılır insan

Elin tutmaz gözün görmez sus derler
Cennet koksan yine sana pis derler
Söz söylesen konuşma sen kes derler
Kırılır kırılır kırılır insan

Bir köşede melül melül büzülür
Gençliğini düşündükçe üzülür
Üzüldükçe gözünden yaş süzülür
Vurulur vurulur vurulur insan

Günler acı verir geçer mi sene
Kimi bunadı der kimi divane
Kaç bin kez ölmeden beyaz kefene
Sarılır sarılır sarılır insan

İhtiyarlık çöker dağ gibi başa
Su gitmez boğazdan el varmaz aşa
Ömür çürür gider bağlanır kışa
Karılır karılır karılır insan

İHLÂSÎ söylemez dil uzaklaşır
Musallada en son el uzaklaşır
Koyarlar kabire kul uzaklaşır
Sorulur sorulur sorulur insan...>>


Yuva Değişti

Karakışta kar yağmıyor bu ne hal
Mevsimler değişti hava değişti
Dağlarda çobanlar çalmıyor kaval
Kurudu meralar ova değişti

Yazlar kışa döndü şaşırdı zaman
Dolu düşer yumurtadan kocaman
Mevsim can çekişir halimiz yaman
Temiz hava yoktur deva değişti

Canlılar yok oldu insan şerleşti
Her kötülük kafamıza yerleşti
Kuşlar bile şimdi hep şehirleşti
İmrenirdik kuşa yuva değişti

Havanın akımı sıcak esiyor
Binalar yükseldi yeli kesiyor
Pınarlar kurudu suyu kısıyor
Pet şişe çıkınca kova değişti

İHLASÎ derdini anlattı ancak
Yanmıyor sobalar tütmüyor ocak
Pırıl pırıl kalaylıydı kap kacak
Teflonlar çıkınca tava değişti...>>


Yükledin

Yalan dünya marifetin
Geldin gittin gam yükledin
Hani senin zarafetin
Oldurmadan ham yükledin

Önün yoktur sonun yoktur
Çekilmeyen derdin çoktur
Dünya yalan ölüm haktır
Şelek şelek tam yükledin

Bohçaladı çıkın çıkın
Yüklediğin bunca yükün
Dağdan daha büyük yekün
Kervanıma cam yükledin

Kin değilse ya bu nedir
Uğraştın bunca senedir
Sitemlerim her günedir
Acı verdin zam yükledin

Bilmem kaç kuruşa sattın
Ben yandıkça odun attın
Karıştırıp kora kattın
Kızgın çölden sam yükledin

Türlü çiçek mevsimi var
Ömrüme hep yağdırdı kar
Ele güne sundun bahar
Bana kuru çam yükledin

Duymadım ki murad alan
Bütün vaatlerin yalan
İHLÂSÎ'den ömür çalan
Fani gibi nam yükledin...>>


Yükseğe Taşı

Boş durma emek ver gelecek için
Gün be gün kendini yükseğe taşı
Tasarla plan kur gelecek için
Sen seni ilerlet yükseğe taşı

Cenge gir savaş yap iyi tut yeri
Diz çökme eğilme sağlamsa geri
Gıdım gıdım dahi olsa ileri
An be an ilerle yükseğe taşı

İlimle âlimle yolda yola gir
Çiçekte öz ile git de bala gir
Taşırsan aşkını git bir kula gir
Can diye ilerle yükseğe taşı

Pula aldanıp da bozma özünü
Özünde doğruysan çekme sözünü
Er isen er kişi kırpma gözünü
Sen sende ilerle yükseğe taşı

Dar sahada büyük oyna oyunu
Kurt yer imiş ayrı gezen koyunu
BEKİR der aslını Türk’ün soyunu
Ben deme ilerle yükseğe taşı...>>


Yüz Tuttum

Hayli zaman felek ile vuruştum
Yavaş yavaş bükülmeye yüz tuttum
Çok yükledi yüküm ile yarıştım
Bu yarıştan çekilmeye yüz tuttum

Bir ok vurdu yüreğime sapladı
Bütün derdi ortasında topladı
Dermansızlık vücudumu kapladı
Parça parça sökülmeye yüz tuttum

Pençesini bir vuruşta geçirdi
Kim bilir kaç bin kez zehir içirdi
Kanadım yok kuş ederek uçurdu
Tüy teleğim dökülmeye yüz tuttum

Her mevsimi hazan etti kış etti
Günlerimi gözlerimde yaş etti
Benim ile cenge girip baş etti
Tepe taklak dikilmeye yüz tuttum

Otuzunda ak düşürdü saçıma
Gam kasavet çöktü çoktan içime
İHLÂSÎ'yim hazırlandım göçüme
Diz üstüne çökülmeye yüz tuttum...>>


Yüze Vuracak

Kendi menzilinde yanmalı gerek
Kerem o yaşını yüze vuracak
Kemalet kalemi bir malı gerek
Kudret güzelliğin yüze vuracak

Kulu incitmeyin beter öksüzlük
Kalmadı hiç değer sardı köksüzlük
Küçük deve çeker çölde löksüzlük
Kement atıp o bir yüze vuracak

Kaşları mahkeme kendisi sanık
Kerbela da kalmış gibiyim sanık
Kaderden İHLASİ zaten usanık
Kusurunu iki yüze vuracak...>>


Zaman Tüneli

Z alimlere dünya kalmıyor kalma z
Z aman gelir geçer geçtiğin bilme z
Z ulme alkış tutma tutan da gülme z
Z enginlik insanda sevgidir ölme z

A nlarsan Hak’ta bir fakirle ağ a
A hir tarlasında ateşten bağ a
A lıcı döndürür kuru kabuğ a
A nlamazsın nasıl çarptın o dağ a

M eyledip gönülde aşkı satalı m
M ânasız yönlere ışık tutalı m
M evki de makam da boştur atalı m
M evla’yı yaşantı öze katalı m

A ğlamasın mor koyunlar kuzuy a
A lmamalı kimse gemi azıy a
A v avcıya kızar avcı tazıy a
A hirinde kalem döker yazıy a

N ehir gibi coşkun bulanıp aka n
N e güzel bir gönle dolanıp aka n
N e varsa baktığna gül baka n
N adide yürekli o engin inşa n

T edbirli olmalı yaşarken haya t
T akatin kesilir senin de hey ha t
T atlı canlar boşa olmasın baya t
T utma mezalimi kaldır çöpe a t

Ü mitler yeşersin açsın dağ gül ü
Ü zerinde dağın lale sümbül ü
Ü şümesin yürek olmasın öl ü
Ü stünde şakısın güle bülbül ü


N ice zalim geldi geçti bu handa n
N eleri kaybetti tüm imtihanda n
N efsi köle olur varlığa canda n
N emrutlar, Karunlar göçmüş cihanda n

E mrine uymalı çok erken dem e
E l açıp divanda girmeli cem e
E mir hak oluyor cümle âdem e
E zelin karşısı en son kadem e

L eyla Mecnun aşka olurken hama l
L eyla mı Mecnun gördüğü cema l
L ütfuyla o çölde bulduğu kema l
L isanı Allah’tı çöl ise maha l

İ nsan yüreğinde saklı evren i
İ stersen bulursun sen de veren i
İ limle İHLASÎ sen de çevren i
İ lelebet donat bitir devren i...>>


Zarardayım

Sandım ki her sabah kâr edermişim
Zarardayım günü çalmış bilmedim
Hâlbuki hırsızı yâr edermişim
Zarardayım dünü çalmış bilmedim

Bire aldım bine sattım eksildim
Servetime servet kattım eksildim
Anlamadım nasıl battım eksildim
Zarardayım hini çalmış bilmedim

Bitmez dedim kadim sandım burayı
Kalp imiş parası boşmuş sarayı
Seçtim amma bunca akı karayı
Zarardayım bini çalmış bilmedim

Malı mülkü yığdım benim sanmıştım
İHLÂSÎ aldanıp boşa kanmıştım
Bir nefeslik ömre çok inanmıştım
Zarardayım beni çalmış bilmedim...>>


Zevk Aldık

Batılı uzaya çadır kurarken
Tosbağayla yarışmaktan zevk aldık
Batılı Merih’te hayat ararken
Boş işlerle uğraşmaktan zevk aldık

Sallamadık bir ağacı koymadık
Yedik amma daha hala doymadık
Türkmenleri Türk olarak saymadık
Araplarla kırışmaktan zevk aldık

Karpuz gibi dilim dilim dileriz
Çerkez, Gürcü, Laz Kürt diye böleriz
Güney doğu elden gitti güleriz
Seyrederek buruşmaktan zevk aldık

Düşüncesi kötü niyetleri pis
Vatan prangalı milletse hapis
Zirveden eteğe çökünce tüm sis
Boz dumanla barışmaktan zevk aldık

İHLASÎ olana güldük oturduk
Kekliği çantada bildik oturduk
Kanunu yasayı sildik oturduk
Türklük ile vuruşmaktan zevk aldık...>>


Zorlanmadıkça

Çaresizi zalim kişi ne anlar
Zulmüyle dışlanıp horlanmadıkça
Heyhat ki çaresiz yaşar insanlar
Sevgiyle yüreği harlanmadıkça

Yiğit midir yâri varıp sevmeyen
Var ise yetimi garip sevmeyen
Hakk’ın verdiğini verip sevmeyen
Kul mudur Hak için zârlanmadıkça

Açlık yokluk nedir bak tatmamışlar
Terleyip ekmeğe iş katmamışlar
Yorgansız yataksız hiç yatmamışlar
Bir kıymet bilmezler zorlanmadıkça

Edep kapısıdır edip yüreği
İnsan şerefiyle yapar gereği
Anlamaz ki boşa giden süreyi
Ders alıp hayattan arlanmadıkça

Asır yirmi birdir bozuldu zaman
İHLÂSÎ fırsatçı vermiyor aman
Hakkaniyet olmaz zayıfsa iman
Paslı kalp imanla nurlanmadıkça...>>


Bu bölümde toplam 350 adet Ozan İhlasi şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com